Anforadan Cam Şişeye Zeytinyağı

Anforalardan cam şişelere uzanan zeytinyağı tarih boyunca insanoğlu için en değerli besinlerden biri olma özelliğini hiç yitirmemiştir. 

Zeytin yetiştiriciliği M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu’da başlamış ve yaklaşık 2000 yıl sonra zeytinyağı üretimine geçilmiştir. Anadolu’dan, Fenikeliler ve Sami kabileleri aracılığı ile önce Girit Adası’na buradan Akdeniz ve Ege’nin diğer ülkelerine yayılmıştır. Tarihin her aşamasında Akdeniz’de kurulan uygarlıkların vazgeçilmez bir parçasını oluşturan zeytin son yüzyıllar içinde Avrupa ve Asya’ya sonrasında da Amerika ile dünyaya yayılmıştır.

M.Ö. Atina Anayasasında zeytin ağacını kesenlerin idam cezasına çarptırılacağının belirtilmesi, Roma ve Grek yazıtlarında zeytinin barış ve birlikteliğin simgesi olduğundan bahsedilmesi, Nuh Tufanı sonrası beyaz bir güvercinin Nuh’un gemisine ağzında zeytin dalı ile dönmesi nedeniyle, yüzyıllardır barışın simgesi olarak kabul edilmesi, tarih boyunca, zeytin ve zeytinyağının insan için önemini gösteren önemli bulgulardır.

Kuran-ı Kerim’de 6 ayette, İncil ve Tevrat'ta zeytin ağacının kutlu ve bereketli olduğu belirtilmektedir.

 İnsanlar zeytinyağını yalnızca önemli bir gıda maddesi olarak değil aynı zamanda hastalıkların tedavisi için de kullanmıştır. Zeytinyağının tedavi edici özelliğinin kullanılmaya başlanması Hipokrat döneminde dayanır. Günümüzde de hastalıkların önlenmesinde faydalı olduğu bilinmektedir.

Zeytinyağını çıkarmak için kullanılan ilk yöntem zeytinlerin ayakla ezilerek, sıcak su ile yağının alınmasıyla gerçekleşmiştir. Ezilerek (kırılarak) yağının çıkarılması için taş değirmenlerin kullanılması daha sonra keşfedilmiştir. Günümüzde ise üretim, binlerce yıldır temel aşamaların değişmemesiyle birlikte, modern sistemlerle, yaprak ayırma, yıkama, kırma-malaksasyon, dekantasyon ve seperasyon işlemleri, 3 veya 2 Fazlı Santrifüjleme yöntemi kullanılarak yapılmaktadır.